Postinflamatuar Hiperpigmentasyon ve Mikroiğneleme

Blog geri dön

Akne skarları, akne için en önemli komplikasyondur. Koyu tenli hastalarda sorun, hem postinflamatuar hem de pigmentli skarlar sonucunda ek hiperpigmentasyonla daha da artabilir. Akne sonrası pigmentasyon ve pigmentli skarlar aknenin hastalar üzerindeki olumsuz etkisini artırabilir. Yayınlanan bir makalede, akne sonrası hiperpigmentasyon, daha koyu deri tipine sahip akne hastalarının yarısından fazlasında görülmüştür. Bu tür hiperpigmentasyonun patogenezi karmaşıktır ve deri rengi, lezyon travması dahil olmak üzere hasta faktörleriyle de ilişkili görünmektedir ve özellikle inflamasyonun şiddeti ile ilişkili olabilir.

Akne skarı tedavisi, lazerler, dermabrazyon, subsizyon, kimyasal peeling ve mikroiğneleme gibi çeşitli yöntemlerle yapılabilir. Tedavi yöntemi, skar türleri, hastanın deri rengi, dermatoloğun deneyimi ve hasta istekleri gibi çeşitli faktörler dikkate alınarak kişiselleştirilmelidir. Mikroiğnelemenin komplikasyonları diğer prosedürlere göre daha az görünmektedir ve bu durum özellikle pigment komplikasyonlarının her zaman önemli olduğu koyu deri rengi olan hastalar için önemli bir husustur.

Al Qarqaz ve ark., deri tipi III, IV ve V olan 39 hastada yaptıkları çalışmada, hem akne skarları hem de pigmentasyonu akne sonrası hiperpigmentasyon indeksi (Post acne hyperpigmentation index, PAHPI) ve Goodman-Baron ölçeklerini kullanarak değerlendirmişlerdir. Mikroiğneleme tedavisi yapılmış ve ardından hastalar, hem skar hem de pigmentasyon için aynı puanlama yöntemleri kullanılarak ilk değerlendirme için 2 hafta sonra ve ardından ilk değerlendirme tarihinden en az 4 hafta sonra tekrar muayene edilmiştir. Hem PAHPI hem de Goodman-Baron ölçekleri, mikroiğneleme tedavisini takiben başlangıca göre istatistiksel olarak anlamlı iyileşme göstermiştir.

            Kaynak: Pubmed

Bu gönderiyi paylaş

Blog geri dön
Konuşmayı Başlat
Canlı Destek
Merhaba 👋,
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?