Mezoterapi, tüm dünyada olduğu gibi son yıllarda ülkemizde de hem hasta hem hekimler arasında popülaritesi artan bir yöntem haline gelmiştir. Klinik etkinliğini ve güvenirliliğini destekleyen pozitif bilimsel verilerin olmaması ve mezoterapi esnasında kullanılan birçok maddenin subkutan uygulama için FDA onayının olmaması, bu yöntemin hızla yayılmasını engelleyememiştir. Bu derlemede, bu yöntemle ilgili sık karşılaşılan sorulara cevap verilmesi amaçlanmıştır, verilen hiçbir bilgi öneri niteliği taşımaz.
Mezoterapi Nedir?
Mezoterapi, çeşitli amaçlarla, amaca yönelik maddelerin mezodermden kaynaklanan dokulara enjeksiyon işlemidir. İntrauterin hayatın ilk 8 haftasında mezoderm tabakasından bağ dokusu, kıkırdak, kemik ve yağ dokusu oluşmaktadır. İlk defa 1952’de Fransa’da Dr. Michel Pistor tarafından uygulanan mezoterapi, 1987’de Fransız Tıp Akademisi tarafından uzmanlık dalı olarak kabul edilmiş ve günümüzde de tüm dünyada yaygın olarak uygulanan bir tedavi yöntemi haline gelmiştir.
Mezoterapi Nasıl Uygulanır?
0.4-1.3 cm uzunluğunda çok ince iğnelerle tek tek ya da gruplar halinde cilt, kas, yağ dokusu ve eklem içine amacına uygun maddeler enjekte edilir. Bu iğneler, ağrısız enjeksiyonlar için özel olarak üretilmektedir. Ağrı eşiği düşük, çok hassas kişilerde işlem öncesi ağrıyı önleyici topikal anestezikler kullanılabilir. Enjeksiyon işleminin seri ve standart dozda uygulanabilmesi için özel iğneler dışında mezoterapi pistoletleri de geliştirilmiştir.
Mezoterapide uygulanacak bölgenin durumuna ve büyüklüğüne göre 8-300 arasında değişen sayılarda enjeksiyon yapılır. Mezoterapide enjeksiyon teknikleri; intraepidermal (0.05-1 mm), yüzeyel intradermik (1-2 mm), derin dermik (2-5 mm) ve intrahipodermik (5-30 mm) seklindedir. Mezoterapi, genellikle haftada 1 kez uygulanır. Hızla sonuç alınması istenen durumlarda haftada 2 defa da yapılabilir. Düzelme olduğunda, tedavi 2 haftada 1, ayda 1 gibi daha az sıklıkla uygulanmaya başlanır. Mezoterapi seansları, probleme, problemin oluş mekanizmasına ve süresine göre farklılık gösterir. Klinik cevap alabilmek için en az 3-5 seans gerekir. Selülit ve kırışıklıklar gibi uzun süreli kronik durumlarda ise en az 15 seans uygulanmalıdır. Spor yaralanmaları gibi akut durumlarda da 1-3 seans yeterli olmaktadır. Kronik durumlarda 6 ay ya da 1 yıllık periyotlarda tedavinin tekrarlanması gerekebilir.
Mezoterapi Hangi Durumlarda Uygulanır?
Mezoterapi hem kozmetik hem medikal amaçlı uygulanmaktadır. Kozmetik olarak; kilo verme, selülit, yüz ve boyun rejuvenasyonu, vücut şekillendirilmesi ve saç kaybı gibi durumlarda uygulanırken, medikal olarak spor yaralanmalarında, romatoid artrit, gut gibi kronik ağrılı hastalıklarda ve astım, depresyon, migren gibi diğer tıbbi rahatsızlıklarda da kullanılmaktadır.
Mezoterapide Hangi Maddeler Kullanılır?
Enjekte edilen maddeler, sorunun oluş mekanizmasına göre farklılık gösterir. Örneğin; romatoid artritte, inflamasyonu kontrol etmek için bitkisel ve farmakolojik ajanlar kullanılırken, ligaman yırtığı veya tendon dejenerasyonunda silika, biotin ve proteolitik enzimler gibi bağ dokusu uyarıcıları tercih edilir. Selülitte ise kan akımını arttıran vazodilatörler, lenf akımını uyarıcı maddeler ve yağ dokusunu yıkan lipolitik ajanlardan yararlanılır. Birden fazla etken maddenin kullanıldığı diğer bir durumda saç dökülmesidir. Bu nedenle, tedavi protokolünde besleyici ve destekleyici maddeler, dolasımı arttırıcı vazodilatörler ve androjen blokörleri yer alır. Mezoterapide kullanılan birçok maddenin enjektabl formları ülkemizde bulunmamaktadır. Bu maddelerin hiçbiri mezoterapi için ruhsatlandırılmamıştır. Farklı endikasyonlar için ruhsatlandırılan bu maddeler, “off label” olarak kullanılmaktadır. Avrupa dışında mezoterapide kullanılan fosfotidilkolin gibi bazı maddelerin de, Avrupa’ya ithali yasaktır.
Dr. Pistor tarafından dermatolojide kullanılan bazı mezoterapi formülleri aşağıdaki şekildedir. Formüllerde, referans alınan kitabın yayınlandığı yerde geçerli olan Dr. Pistor’un kullanmış olduğu ticari isimler yer almaktadır. Jenerik isimleri parantez içinde belirtilmiştir. Türkiye’de aynı içeriğe sahip enjektabl preparatları olan maddeler yıldızla işaretlenmiştir.
1. Sellülit
İlk seans
Procaine %2 (Procaine amide) 1 mL
*Torental 100 (Pentoksifillin) 1 mL + Fonzylane (Buflomedil) 1 mL
Sonraki seanslar
Procaine %2 (Procaine amide) 2 mL
Trivastal (Piribedil) 1 mL
Sermion (Nicergoline) 1 flakon
Mesolifting
İlk seans
Procaine %2 (Procaine amide) 1 mL
Enjektabl deniz suyu (quinton) 1 mL
Trivastal (Piribedil) ½ mL
Sonraki seanslar
Procaine %2 (Procaine amide) 1 mL
*Largactil (Klorpromazin) ½ mL
2. Alopesi
İlk seans
Procaine %2 (Procaine amide) 1 mL
Vadilex (Ifenprodil) 1 mL
*Serum fizyolojik 2 mL
Sonraki seanslar
Procaine %2 (Procaine amide) 1 mL
Trivastal (Piribedil) 1 mL
*Bepanthene (Dekspantenol) 1 mL
Her formülde yer alan prokain, enjekte edilen maddenin emilimini geciktirerek bağ dokusunda daha yüksek konsantrasyona ulaşıp maksimum etkiyi gösterebilmesini sağlamak için kullanılmıştır. Kullanım endikasyonlarının etiyopatogenezinde vasküler ve nörolojik mekanizmalar da suçlandığı için formüllerde ağırlıklı olarak vazodilatör ve nöroleptik ilaçlar yer almaktadır. Bu formüllerde kullanılan maddelerin endikasyonlardaki etki mekanizmaları, etkinlikleri ve güvenilirlikleri ile ilgili literatürde kontrollü çalışmalara rastlanmamaktadır.
Mezoterapi Kimlere Uygulanabilir?
18 ile 75 yaşları arasında genel sağlık durumu iyi olan herkese mezoterapi yapılabilir.
Hamileler, insüline bağımlı diyabet hastaları, serebrovasküler olay geçirmiş olanlar, hipertiroidiler, kanama diyatezi olanlar, kalp ve kanser hastalarına uygulanmamalıdır.
Mezoterapinin Yan Etkileri Nelerdir?
Osteoartritte, mezoterapide kullanılan antiinflamatuar dozu, 1 haftalık ağızdan alınan ilaç dozunun sadece 1/50’sidir. Yalnız problemli bölgeye uygulandığı için ilaçların ağızdan alınmasına bağlı olarak gelişen sistemik yan etkiler bu nedenle gözlenmez. Kozmetik amaçla kullanılan bazı yöntemlerde olduğu gibi anestezi gerektirmez ve cerrahi risk taşımaz. Kişi, işlemin hemen sonrasında iş hayatına dönebilir. Uygulama sonrasında enjeksiyon bölgesinde morluk ve sislik en sık görülen yan etkilerdir. Bir hafta içinde genellikle kendiliğinden düzelirler. Bununla birlikte işlemin hemen sonrasında bası uygulanması, sistemik ya da topikal Arnika kullanımı bu yan etkinin görülme riskini büyük oranda azaltır. Literatürde mezoterapi sonrası atipik mikobakteri enfeksiyonu bildirimlerine de rastlanmaktadır. Günümüzde disposibl iğneler kullanıldığı için enfeksiyon riski yok denecek kadar azalmakla birlikte, Ocak-Şubat 2005 tarihleri arasında selülit için lisansı olmayan bir doktor tarafından uygulanan mezoterapi sonrasında antimikrobiyal tedaviye cevap vermeyen deri reaksiyonları bildirilmiştir. Subkutan nodül oluşumu, lokalize ürtikerya pigmentoza, likenoid erüpsiyon yayınlarda rastlanılan diğer yan etkilerdir. Emboli riski teorik anlamda mevcuttur fakat literatürde bildirilmiş bir olguya rastlanmamıştır. Brezilya’da 2003 yılında yağ azaltmak için kullanılan fosfotidilkolin enjeksiyonları, etkinliğinin bilinmemesi ve güvenilirliğinin olmaması nedeniyle yasaklanmıştır. Mezoterapi için fosfotidilkolin ve deoksikolat enjeksiyonu yapılan dokuların histolojik incelenmesinde septal ve lobüler pannikülitin bir arada olduğu gözlenmiş ve bu maddelerin inflamatuara bağlı nekroz ve resorpsiyonla etki gösterdiği var sayılmıstır.